Bölüm 21__"Cenaze Sonrası"
Koşarak tuvalete gitti. Kustu. Midesinden, ağzından, burnundan çıkarken yedikleri, kıpkırmızı kesildi. Nefes alamadı. Tuvalet kâğıdıyla ağzını sildi. Çıkıp lavabonun önüne gitti. Sonuna kadar açtığı muslukta yüzünü yıkamaya başladı. İki elini birleştirip suyu yüzüne ikinci çarpışında tekrar kusmaya başladı. Musluktan akan su, midesinde artık bişey kalmadığı için gelen beyaz salgı, boğazı tahriş olduğu için gelen kan… Hepsi birbirine karıştı tıkanan lavaboda. Gözünden yaş geliyordu. Ağlıyor muydu? Eğildi aynaya, gözlerinin içine baktı. Aynadaki adam sordu kendisine,
“Ne yaptın Murat?”
Cevapladı yansısı:
“Bilmiyorum.”
***
Sandığının tam tersine sakin bir cenazeydi. Bağrış çağırış olmayan, herkesin içinden ağladığı, ne sıcak ne soğuk, sessizce toplanılan, sessizce dağılınanlardan…
Cenazenin ertesi günü sabahı, diğer sabahlardan farklıydı. Ofisinde, masasının başına geçmiş, bilgisayarı kapalı oturuyordu. Boş ekranda sanki geçmişini izliyordu.
Şebnem girdi içeri. Murat’ın karşısındaki sandalyeye oturdu: “Nasılsın?”
“İyi değilim…”
Sustu Şebnem. İlk kez söyleyecek bir şeyleri yoktu.
“Nasıl olmamı bekliyorsun?” ya da “nasıl görünüyorum?” beklerdi Murat’tan. Oysa, kısacık bir “iyi değilim…” çıkmıştı. Yalın, çelişkilerden uzak…
“Ne yaptım ben böyle Şebnem!”
Ayağa kalktı, sigarasını yakıp derin bir nefes çekti pencereden dışarıya bakarken.
Konuşmadan önce boğazını temizledi Şebnem, zaten zorlanacağı sorusunu tekrar etmek istemiyordu.
“Mehmet Bey ne söyledi sana cenazede?”
“Her şey ilginç bir şekilde o kadar yerine oturdu ki. Planlasak bundan daha iyisini yapamazdık.”
“İyisini derken?”
“Sen bari yanlış anlama Şebnem. görüyorsun halimi. Neyi kastettiğimi anlamamış gibi…”
“Anlamadım Murat. Mehmet Bey ne söyledi sana cenazede?” boğazını temizlemek işe yaramamıştı.
“Tartışmışlar Kerem buraya gelmeden önce.”
“Ee?”
“Kerem, yaptığımız planı anlatmış. Şirketten ayrılıp buraya geçmek istediğini söylemiş. Mehmet Bey şok olmuş tabi. İzin vermemiş. Tartışma büyümüş. Ne olursa olsun planını gerçekleştireceğini söylemiş Kerem. Babasının kontrolü altında kendisini işe yaramaz birisi hissettiğini, mutsuz olduğunu, benim kendisine sahip çıktığımı, O’nu kolladığımı, cesaretlendirdiğimi, sayemde tek başına, babasından bağımsız başarılı olmak için bir adım attığını söylemiş Mehmet Bey’e.”
“Tartışma sonrası benimle telefonda konuştuktan sonra direk buraya gelmiş…”
“Aynen o şekilde…”
“Dönüşte de kaza geçirdiği için burda olanların hiçbirini bilmiyor Mehmet Bey!”
“Tam tersi… Oğluna sahip çıktığım için…” gözleri doldu Murat’ın, ”Nasıl sarılıp ağladı bana!”
İçmediği sigarasını söndürdü Şebnem’in uzattığı mendili alırken. Gözlerini sildi acemice. Uzun zamandır gözlerini silmediğini fark etti.
“Ben çıkıyorum.” dedi Şebnem’e.
“Hayırdır?”
“Birkaç işim var halletmem gereken…